Yeryüzünde bulunan suyun %96,5’i okyanuslarımızda bulunur; fakat bu su, tuzla doygun haldedir ve içilemez. Tatlı suyun çoğu ise buzullarda veya yeraltının derinliklerinde hapsolmuş durumdadır. Öyleyse, bizlere kullanabileceğimiz %1’inden biraz azı kalmışken, neden tüm bu deniz suyundaki tuzu filtreleyerek ve neredeyse sınırsız miktarda temiz, içilebilir suya sahip olamıyoruz?
Çünkü hala bu konuda mükemmel çözümlerimiz yok. Deniz suyu arıtımı hem çok pahalı hem de daha ciddi çevresel sorunlara yol açabilecek bir seçenek. Arıttığınız deniz suyunun atık maddesi daha da doymuş tuz olacağı için bunu toprağa veya tekrar denize bırakmak ekosisteme ciddi ölçüde zarar verebilir. Ayrıca diyelim ki yaptık bu kadar maaliyet ve zarar ile anca kıyı kentler bu sistemi kullanabilir. Su meselesi iç kesimler için hala büyük bir sorun olmaya devam eder.
Sanırım uzun yıllar daha geri dönüşümü ve daha makro sürdürülebilir yaşamı konuşmaya devam edicez gibi gözüküyor.